Ergenlik dönemi, büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu, çocukluktan erişkinliğe geçişi kapsayan önemli bir dönemdir. Ergenlik püberte ile başlamaktadır. Püberte kızlarda genel olarak 12-13 yaşlarında, erkeklerde ise 14-15 yaşlarında başlamaktadır. Bu dönemde kız çocukları ilk defa adet görmeye başlarlar. Bu dönemde özellikle kız çocuklarının demir ve kalsiyum ihtiyacı artar.
Ergen beslenmesinde sabah kahvaltısının önemi çok büyüktür. Kahvaltıda peynir, zeytin ve yumurta tüketimine özen göstermeli ve meyve, yoğurt ve yeşilliklerden zengin bir takviye yapılabilir. Yağlı tohumlar; ceviz, fındık gibi ara öğünlerde sağlıklı bir atıştırmalık seçeneği olabilir. Demir bakımından zengin besinler; et, bakliyat ve yeşil sebzeler, kalsiyum içeren gıdalar; süt ve süt ürünleri ve bakliyat gibi bu besinlerin düzenli ve yeterli miktarda tüketimi önerilir.
Bu dönemdeki fiziksel değişiklikler vücudun besin gereksinimlerini de değiştirmektedir. Fiziksel değişikliklerle birlikte bu dönemde yeme alışkanlıkları ve besin seçimlerinde de değişiklik olmaktadır.
Beslenme, büyüme ve gelişmenin sürdürülmesi ve sağlığın korunması için gereklidir. Ancak beslenme çocukluk ve ergenlik döneminde yeterli ve dengeli olmazsa, ileri dönemlerde önemli kronik hastalıkların oluşmasına zemin hazırlayabilir. Ergenlik döneminde yetersiz beslenme veya kötü beslenme alışkanlıkları sonucunda ileriki yıllarda osteoporoz, şişmanlık, hiperlipidemi, kalp-damar hastalıkları ve kanser önemli sorunlar olarak karşımıza çıkar.
Ergen beslenmesini değerlendirirken göz önünde bulundurulması gereken noktalar şunlardır:
– Boy-kilo ölçümü alınmalı ve önceki değerleri ile karşılaştırılmalıdır. Herhangi bir kilo kaybı, aşırı kilo alımı ve büyümede gecikme varsa kaydedilmelidir.
– Fiziksel aktivitesi sorgulanmalıdır.
– Gün içindeki öğün sayısı ile öğünlerdeki yemeğin niteliği ve niceliği belirtilmelidir.
-Ergen beslenmesini değerlendirirken normal koşullarda günlük alması gereken miktarların belirlenmesi gerekir.